Eskiden çok üşümezdim,herşeyden sıcaktı yaşam.Koyu kestane saçlarım,rüzgarda öylece uçuşur ,ben dudağıma değecek diye korkmazdım.Sanki hastalıklar,ölümler bize uğramıyordu ve ben sonsuz mutlulukla ödüllendirilmiş gibi yaşıyordum,umursamadan.
Birden üşüdüm,sonsuz üşüdüm .Hayat verdiği ödülü almış gidiyordu,bense yakalamaya çalışıyordum bana ait olduğunu düşündüğümü.
Yakalayamadım,benden o sessiz mutluluğunu çekti hayat.Türkçe sözlerin içinde fransızca bir kelime gibi sırıtıyor ,hiç bir yere uymuyordu huzur.Üşüdüm,üşüyorum ...üşüyeceğim diyecektim ki,a.schitzler'i hatırladım.
"sanırım artık uzunca bir süre icin uyandık.." dedi,
"sonsuza kadar" diye eklemek istedi ama (...) o fısıldadı;
"gelecegi hicbir zaman ise karıstırmamak gerek.."
Geleceği işe karıştırmıyorum,
bugün,
soğuk ,çok soğuk
daha da soğuk
buz sanki!
4 yorum:
şuanki duygularımı ben yazsam dedim aynısını yazardım, elinize sağlık.
Çok teşekkür ederim,bugünlerde hep böyle,ya üşüyorum, ya da üç yaşında annesini pazar yerinde kaybetmiş çocuklar gibi panikteyim.
lütfen olduğunuz yerde kalın.annenizin sizi bulmasının en kolay yolu bu. eğer kendisi kaybolmazsa.
Annemi düşününce şimdi beni doğurduğu yaşta,ne küçükmüş aslında,ya da çok genç bir kadınmış.Şimdi 19 yaşında anne olmayı kimse göze almıyor herhalde.
Yorum Gönder