27 Şubat 2009 Cuma

Fall

"yataginda ilk sevismemizden sonra uyurken ustune dusen ay isigini gordugumde soylemek istemistim, orda olmasamda gulleri gordugun anda kendi gogsumde carptigini hissettigim kalbine kulagimi dayayip soylemek istemistim ama en cok seni son gordugum gece soylemek istedim. seni kollarıma alacak, o guzel yuzune bakacaktım... senin bana baktigini bilecektim, hala icinde olacaktım, sessiz; hareketsiz ama icinde olacaktim. sana bunu o kadar cok soylemek istedim ki, her seferinde dudaklarim kelimeleri benden alip uzaklastirdi. sadece karanlik okyanusun kiyisindaki bir şey duymaya alismamis; duymakta istemeyen yalniz ve buyuk kertenkele duyabildi. umarim onlari olduklari gibi duyabilirsin... olmaları gereken gibi hissedebilirsin... umarım onlara elinle olmasa bile, yanlis olduklarini bile bile karsi cikmazsin. lutfen onlari kalbine al ve gozlerini kapatip ruhunu acarak hisset. sadece bir an icin, birak sesim onlari bir öpüş gibi kulaklarina fisildasin. gulumsedigin zaman, basin dans eder gibi hareket ettiginde dudaklarin dudaklarimla bulustugunda, bir bardak sarabi yudumlarken, sevistikten sonra cirilciplak yanimda otururken, cesurca hareket ettiginde, guldugunde, elimi siktiginda, fisiltiyla adimi soylediginde, bana sarildiginda, kalbin gogsumde carptiginda, beni sevdiginde... bencil oldugum icin uzgunum, kucuk oldugum icin uzgunum, sadece bir adamim ve bu adam seni cok ozluyor.seni cok ozluyor... beni opusunu ozluyor, gulumseyisini ozluyor. ah! gulumseyisini oyle ozluyorum ki ama en cok yasanmamis o ani ozluyorum..."

diyen adam gerçek midir,öyleyse bu adam neden ayrılmadan gerçeği idrak etmemiştir,ah erkekler! hayatı en az kadınlar kadar zorlaştıryorsunuz kendiniz için.

Hiç yorum yok: