16 Haziran 2009 Salı

yabancı

en yakın yabancı sendin,

daha sürülmemişken ışığın biberi
yaramıza
yaslanırken boşlukta duran bir merdivene
henüz.


güzdü sonsuz bir çöle takılan bakışımız ,

ilkyaz derken -- kışı gözden kaçıran

yüzlerce eller yukarı,saygı duruşlarımız

en güçsüz kollarla--

çözüldü aşkın zarif ilmeği

bulandı aynalar duruluğu.

çok gizli bir doğru gecenin toyluğunda

bilmedik çekenin yanlış bir uzaklık

olduğunu...


yabancıların en yakınıydın sen!


n.m




5 yorum:

Sade dedi ki...

Gerçeküstücülük! ve tabi ki Luis Bunuel geldi aklıma. Sevemedim, neden mi? "ışığın biberi" Nilgün ama lütfen dikkat et!:D Ben sevmiyorum kelime oyunu tadında böyle gereksiz, hatalı sıfat tamlamaları ile manalandırılma çalışmalarını!

y. dedi ki...

.sade, sen şiir okumamalısın,son kararım budur.

Sade dedi ki...

ama ama kovulmuş gibi hissettim!

y. dedi ki...

yok artık,daha neler!ama luis bunuel den girip de, bu ne nilgün dersen,nilgün mezarından çıkıp seni kovalar bilesin.

buraneros dedi ki...

en yakın yabancı sendin,

daha sürülmemişken ışığın biberi
yaramıza

çok güzeldi:))