30 Haziran 2010 Çarşamba

bıçak


yere düşürülen bir bıçak sesi

kristali tuzla buz olmuş gözlerinin

biliyorum ay kanatıyor

ne zaman sussak geceyi

kendini benim yerime koy

oğul öksüzü babalar yerine

susmayalım. bıçak uyuyor kelimelerin kalbinde



kanlı bir şerbet gibi akar dururdu

ipeği ikiye bölen kılıçların ağzı

bir biz inmedik suya

kaç mevsimin yağmuru buruştu elimizde

örtülü çarşılarda ölümü tebdil ettik

uzak durduk kabzasına çağıran intikamdan

bir biz inmedik suya

kendini benim yerime koy

oğul öksüzü babalar yerine

susuyorum. ölülerim uyuyor kalbimde

m.m

Hiç yorum yok: