bazı sözler karanlıkta söylenir
bazı sözler hiçbir zaman
karşı karşıya kaldığımız armalardır
yüzümüzü parça parça aydınlatırken
uzaktaki ateş
yalnızca onlardır konuşan ve hatırlayan
simgelerde çökelir mağmalaşır tarih
armalanmış rüya ölü dil
bazı anlar için çözer kendini
sökülür taşınır çerçeve başka deneyimlere
yüzümüze değen alev
kadar içimizdeki çakım
belirler bizi ve kendi karanlığına döner
simgelerin dilsizliğinde
karşı karşıya dururken biz
armalardır her şeyi kararlaştıran
bazı sözler karanlıkta söylenir
bazı sözler hiçbir zaman
m.m
5 yorum:
Bazı sözler karanlıkta da söylense simgelerin dili daha elle tutulur ve daha gözalıcıdır.Sevgilerimle.
vaktiyle okuduğum bir romanı anımsadım sayfanda gezinirken. alkadras kuşçusu.
bir adam müebbet hapis cezasına mahkumdur ve o dört duvar arasında iki serçe gelir hücresine düşer bir fırtına sonrası. orada yolu kuşlarla kesişir ve hattakuş doktoru bilem olur..
senin ve benim gümüşten şiir kuşlarıyla vaktiyle buluşmamız gibi
hep iyi ol, umarım bir gün iki dost yüzyüzede şiirden bahsederiz bi erguvan şehrinde, kim bilir
sevgiyle temel
.sevgili sufi, ya yorulursak simgelerin dilinden. ya simgeler aslında herkese ayrı şeyleri anlatıyorsa, ya benim sevmediğim baharı aşkı anlatmak için seçiyorsa şair, anlar mıyız sence birbirimizi. galiba karamsar bir gündeyim, ondan bu hal. sevgiyle.
.sevgili temel, dün serçelerimiz pılılarını pırtılarını toplayıp, ayı seyrettiğimiz balkonu terkettiler. yem ve su kapları orada öylece eskiyecek ve aynı olmayacak balkon. gümüşten şiir kuşlarıysa bambaşka bir mesel.
erguvanlarsa hep baharı hatırlatıyor, baharı seviyor insanlar geldiğine seviniyorlar, bir mevsimi öldürerek doğmuş bir mevsim makbulmuş gibi.
yine de sardunyaların kokusu var elbet, her yağmurda daha yoğun, şiir de böyle birşey, hep ileri.
teşekkür ederim, sevgiyle kal.
En çok da hiç söylenmeyen cümleler yaralar bizi. canımızı geç kalınmış anlar kadar hiçbir şey yakamaz sanırım...
.elif, söylenmeyen mi, yoksa bir şekilde söyleyemediğimiz ve söylenemeyen sözler mi. söylenemeyen sözler yakamaz canımızı zira bilmiyoruz ama söyleyemediklerimiz, daha ağır taşlarda taşımışızdır elbet.
Yorum Gönder