10 Ocak 2011 Pazartesi

sende yaşamak





(tıklayınca açılır youtube'nin kapısı)







bilseler sende genişlediğimi ellerim yıldızlanır

tenimin öpücükten şarkıları çoğalır
içimden öyle gelir, avuçlarında saklanırım
bir gökyüzü alırım, bir gökyüzü daha
buluşmalarımız dağ çiçekleri olur.

solan yolculukların o inciten korkusu
bir elinde gürültüsü kentlerin, oldukça sinsi
ve oldukça boğucu. yüzünde duman,
ve gümüşten çizgiler, aşk düşürür ansızın,
düşlerin dağılır, uzanır ay'a.

sevildikçe çizilen haritanın çınar ağacı,
bacaklarından başlayan o deli sular,
kuytunda sakladığın durmadan açan çiçek
bir renk denizi; ama bana kadar. kuşlar
sevinir buna, dağlar açılır; sana çıkarım.

vurmak isterler belki yalan bir yalnızlıkla
kanım taşar, gözlerim çoğalır dilimdeki acıyla,
kim bilmez ki, her günümüzde bir tuzak
ve kirli armağanlar, sonra kırık bir düğme,
şarabın kaybolan tadı, onun sakladığı zaman.
ama sen iste, canlansın ölü askerler, bitsin,
bir ömrün bıçakla yazılan küflü gecesi.

koyulaşır uykusu dünyanın, aşk bir daha başlatır seni
çizilir kıyıların, denizin dolar sana, kanım sevinir.

v.ç

2 yorum:

nil dedi ki...

ne demiş füruğ;

"ben ağaçların soyundanım
ve bu bayat havayı solumak kederlendiriyor beni
ölen bir kuş uçuşu unutmamayı öğütledi bana"

beni nasıl da yakaladı bu şiir...
öperim güzel yüreğinden.

y. dedi ki...

ah koca yürekli nil, herşeyden bir mısrayı tutar getirirsin, birbirimize taşıdığımız çocukluk oyuncakları gibi. öperim seni, günün aydınlık geçsin.