1 Ağustos 2010 Pazar

ancak yazgıdır bu



sen ne getirdin bana çocukluğundan?


şen kahkahalar ulumalar dona kalmalar mı?

üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı

benim eskil saatlerimde?

geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri,

deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları?

titreyerek uçurulan köpükten balonlar,

anlık aşkın tasarımlar mı?



nasıl bir ak konutun isteklendiricisi oldun

anılarıma düz baktıran

ah, ben pembe fistanımla kuşanırdım

dantelalı tafta yumuşaklıkla

savaşırdım kovmaya, çifte yetkeyi

hiçlemeye annemi ve uykuyu

öğle sonlarında ürkünç odaların!



diledin mi yanında tümden varolmayı an için

ve bir kaç sonrasında hiç yokmuşçasına

beklememeyi bir şey çevremdekilerin uyumundan başkaca?



yok böyle bir şey yok!

sunduğun sağaltımı kaçkın bir geçmiş,

sayrılık tutsağı bir gelecek duyumu bulanık,

sisi varlığının üzünç kanıtı bir vaktin

şimd'i_

beni bağışlayan sarsan

aşan bizleri mor birliktelik..



n.m

2 yorum:

Aylak Kedi dedi ki...

şmdi ben yüzsüzle chihiro'ya mı yorum yapmalıyım yoksa nilgün marmaranın inanılmaz dizelerine mi...

y. dedi ki...

.şimdi sen kalkıp bunu böyle yazdın ya, ne yazmak istesen kabulüm artık. biri kimselerin dokunamadığı çocukluğumuz, diğeri şimdi,şu an yaşadığımız.