3 Aralık 2010 Cuma

25 yorum:

y. dedi ki...

tam şu an biraz yağmur kimseyi incitmez diyor t.w

deeptone dedi ki...

arada jj cale de iyi gider.

y. dedi ki...

dexter gordon' a yakalandım, night in tunisia... bitince olsun "after midnigt".

deeptone dedi ki...

:)piki.

y. dedi ki...

bu ne hız :)

deeptone dedi ki...

p.c. başındaydım :)

y. dedi ki...

gece yürüyenler diye adımız çıkacak...

deeptone dedi ki...

blog okuma işi zor iş. 120 blog okuyordum. bu akşam, 20'sini sildim.
:) çok radikalim.
okumayınca, yorum yapmayınca, küsüyor blogçular bir de:) hey allahım :)
hepimiz ne ilgi seviyoruz. :)

deeptone dedi ki...

nightcomers :)

y. dedi ki...

radikal değilim, okuduğum blogların bir kısmına hiç yorum yapmadım bugüne kadar, sessizce girip çıktım kapılarından, ruhları bile duymadı.herzaman bişey söylemek şart mı?

küsmek de ne ola!

deeptone dedi ki...

birçok kendi halinde, okuru olmayan blogu harekete geçirdim. bu hoşuma kaçıyor ama :)

y. dedi ki...

böyle bir misyonu yüklenmeye gönüllü olmak, enteresan bir bakış açısı... provakatör bir ruh var karşımızda bu durumda:)

sufi dedi ki...

Deniz feneri bile yalnız değilken blogcular da yalnız olmak istemiyor demek ki!

deeptone dedi ki...

hah hah hah. hı-hıı.
arada karıştırmak, polemik de iyidir.
:)
hareket iyidir. oyunlar da iyi arada.
ama iyiniyetle tabiisi.
:)

y. dedi ki...

deniz feneri,aya çeviriyor yüzünü, yıldıza, buluta, maviye... ah sufim, nasıl yakalıyorsun sen herşeyi. belki de blogcular da o yüzden misafir birbirlerinde, kimbilir...kucaklıyorum kocaman.

deeptone dedi ki...

ah ah sufi. deniz fenerine asmıştım dün geceki yazımda yalnızlığımı. :)
ama neyse ki ordan gidip alanlar oluyor be :)

y. dedi ki...

.ıf you stay in the game long enough, you'll see everything, win everything, and lose everything.

deeptone dedi ki...

:) hımmm.
tamam, dikkatli gitmek lazım :)

çok da önemli değil. aslında, blog yazılarımı, düşüncelerimi kendime dosyalamak için yazıyorum. herşeyim burada olsun. aslında okunmasa da olur.

ama blog kardeşliğini de sevdim.
yazmayı içermiyor sadece. yazsam, sürekli kusarım. hiç duramam. ama okumak da güzel. dünyalar işte. insanlar. yan komşu filmleri gibi. insan yaşamlarına bayılırım.

y. dedi ki...

o amaçla dememiştim sen böyle deyince thomas anderson'ının hard eigth filminden geldi aklıma. okumak da bir paylaşım sonuçta, insan pek çok şeyi katmış ve değişirken bulabiliyor kendini.

deeptone dedi ki...

hı hıı anladım şimdi.

y. dedi ki...

zaten, göçebe ruhların özünde yolculuktur önemli olan varışlar hep ikinci plandadır.

deeptone dedi ki...

aynen. süreçciyim.

DOREMİ dedi ki...

AH Y.cim bugün sana uğrayamadığım için kendimi yarım hissettim:::))senin bloğun ve şu ara tekrar yazmaya başlayan efsunkar'ın hastasıyım..tarzın ,rengin çok farklısın..:)

Müzik seçimin de benim için çok önemli,garip ama metinleri melodi eşliğinde daha çok seviyorum:))

novella / विश्व dedi ki...

debiz fenerleri ile ilgili bir yazı okumuştum, teknolojideki son gelişmeler üzerine nasıl eeve, cafeye dönüştürüldüklerine dair ve aslınada onca kalabalığa rağmen nasıl da yalnzılaştırıldıklarına dair. yazının ana ekseni, kendi işlevi dışına çıkmak yalnızlaştırırdı.

düşündüm de belki de bloglar, bir çoğumuz için dostların ağırlandığı iç evlerimiz. belki de bu yüzdendir yalnız kalmak istemeyişimiz. ilgi bekleyişimiz.

y. dedi ki...

cwr, ben bugün yoktum, dağlarda dolaştım demeyi çok isterdim ama değil. gene de iyi ki gelmişsin :))

. novella / विश्व, bir belgeselde deniz fenerini taşıyorlardı cünkü o bölgedeki kayalık zarar görmüştü ve deniz feneri herb an kayıp yıkılabilirdi. fenerin bekçisi, o kan çanağına dönmüş mavi gözleriyle, bir fener dalgalar olmadan nasıl nefes alacak demişti yapılan röpörtajda...çok severim deniz fenerlerini, birgün belki sebebini ve bütün o yaşanmışlıkları anlatmam mümkün olur. burası benim bahçem her nekadar yüksek de olsa duvarlarımız bir yığın insanımız var buralarda, o yüzden canıgönülden gelen herkes, arkadaşım, dostum, abim, ablam. kucaklıyorum seni sıkı sıkı...