gün kendini saklarken maviden siyaha, okuduğumuz bu işte. yaşamı algıladığım yerdeyim, kokusunu duyduğum yerde, öyle bir yerdeyim ki, duvarları yıkabilirim, dağları aşabilirim, durup istediğim renk görebilirim yeryüzünü kirpiklerimin arasından. uzaklardan duyuluyor yağmurun, karın, müziğin sesi, bir cizgi film seyrediyorum, güzelliğine hayran, çocuk olmak nasıl bişey hatırlayıveriyorum, beş yaşında gibi kıkırdamak mümkün, cadılardan nefret etmekte. maviden siyaha geçiyor gün, sesini duyuyorum, gülen, destekleyen, seven sesini, yıkılmaz kulelerin duvarları diyorum, sağlamız bu hayatta.
...
her şeyi suyun yüzü olduğunu mavinin güneşe karıştığı yerde
başka mavilerle birleştiğini suyun
ısındığı yerde
unuttum yokoldu onlar dip suları ısınmaz artık
bir yerde herşey bitti mavide yaşıyoruz
ben derin deniz balıklarının yüzüşünde kör dalgın
maviyle çarpıştığımız mavileştiğim balıklaştığı
körlüğümüzün aydınlandığı
yerde.
b.k
8 yorum:
Harika...
Ne söyleyecegimi bilemiyorum,bildiğim tek şey okuduğum her cümlende yüreğinin yansıyan o çocuksu o sevilen yanın:)
bazen bir tebessüm, bazen sadece bir bakış, hatta bir ses bile nasıl sağlam kılıyor bir anda bizleri...
herşey yeni başlıyor aslında, tam da bundan sonrası sürgit derken, tam da yenilerin bizi incitebileceğini düşünüp sığınak limanlarımıza çekilmiş, ama yine de deniz feneri misali ışıklarımızı gönderirken o bilinmez karanlığa, belki bir duyan, anlayan olur diye...
ama şimdi herşey yeni başlıyor ve biz maviyle çoğalıyoruz, kalabalık oluyoruz, sağlamlaşıyoruz, "biz" oluyoruz hoyratlığına inat bu hayatın.
öyle işte :)
Bilge Karasu gelince ne tevafuktur ki Hüsnü Arkan geliyor aklıma.
Burda da mavi olduğuna göre gemi geliyor.
http://www.youtube.com/watch?v=HH6pnyu9-eM
teşekkür ediyorum...
.nehire, teşekkür ederim.
.bazen seviniriz, bazen üzülürüz, bazen dünya kapkara bir yer erol, çıkmak için açığa tutuyoruz birbirimizi.
.mayam, aynen söylediğin gibi, hep küçük şeyler bizi sevindiren, sağlam durduran. belki de birbirini tutan eller güçsüz kılınmıyordur.
.ah be nil, öyle anlar var ki insan kendin güçsüz hissediyor, sanki hiç toplanmayacak gibi, sonra bir ses, dostların uzakta bile olsa sıcacık elleri, sevgilinin sarmalayışı derken, bir bakıyoruz, öyle güçlenmişki kabuğumuz, istesek de yıkılmayız, inadına mavi bütün renkler, inadına umut dolu dünya. kucaklarım seni.
.sevgili la luna, ne güzeldir ama
kime sorsam dönüşüm yok
her gemi biraz deniz
her yanım mavi, her yanım yel
her yanım tuz
deliyim
üstelki bence herkes salt kendi gelemez, illa onlara iliştirdiğimiz insanlarıyla gelir böylece kalabalıklaşırız, sevgiyle.
Not ettim bu güzel satırları...
ah elif,hep geç kalıyorum cevap vermekte, şiirlerin anları soğuyor ama kalbimiz hep sıcak. sevgiyle.
Yorum Gönder