I.
durursa anlaşılır saatin kaç olduğu
ürkek yürek bütün geçmişi kabulleniyor
ve kazmaların ve garların hiç uyumadığını
hiç uyumadığını alkolün
çiçeklerin ve tuzun
gemilerin ve çin'de ve büyük britanya'da ve
bilmem bu gerinmeler, bu büyük yürek çarpıntısı
bu sakallı adamlar dağlardaki
birden farkına vardığımız güzelliği dünyanın
güzelim
galiba sonundayız uykumuzun.
II.
benim vaktim bir terliğin vaktidir
onursuz. ayakta. ve kullanılan
ve fatih yangınında, ev yanarken
konsolun altından kaçırmış babam
ziller çalınır, ormanlar uğuldar, pencerelerde
kesik saçlı çocuklar bakışırlar ve
ateşle, anıyla, kedilerle. karmaşık ve
suyla geliştirmişti onu babam
ben bir zincirkıranım. eylemsiz
kışlara ve suikastlere yatkın yaradılışım
aşklara ve düzene ve dükkansızlığa ve
bir terzi kadar hırçınım bazan.
III.
içinde sizin de olduğunuz gece
sonsuz bir kaynaktır, çizgiye
köprüleri ayakta tutan güç ve
dükkanları işleten, gizlice
babaları onurlu kılan ve gizlice
ve anaları mutlu kılan gizlice
kompresörleri ve yolları uygulayan biribirine
adamları çıkaran koskoca iskelelere
nüfus sayımlarına, ateşböceklerine
suya ve ateşe doğru o gem almaz düşünce
ey o büyük düşünce!..
size bağlı değildir...
IV.
ben oturmaya geldiğimi sanırdım. hoş geldim.
ve istanbul dolaylarında, bir takım odalarda
güllerin ve ayazmaların ve savaşların
birbirine karıştığı. ceviz ağaçlarında
ve sanırdım saçların kendiliğinden
köpüren biralar gibi ağardığı
akşamüstleri
bulvar kahvelerinde.
geceyi kimlerin böldüğünü
uzun saçlı aldanışların böldüğünü
ve büyülü bayramların böldüğünü
çoğu zaman çiçeklerle ve
çoğu zaman gülücüklerle kutlanan
ve ben patlak gözlü mübaşirlerin
mutsuzluğunu sanırdım evlerinde
ve bazılarının sırf bu yüzden öldüğünü
ve kendi askerlerimiz
sınırlarda ve oralardayken
kaputları ve postalları kendiliğinden
sekiz düğmeli ve sırım bağlı sanırdım
ve çocuklar hiç umulmazken
hiç hiç umulmazken
yapılan bir şeydi gündüzümüz ve
gecemiz isteğimizce kullanılmazken
ve biz bir şeye katılırken.
yüzüm küçük, ufak, öyle sanırdım
dağlara sürerken yeşilliği ilkyaz
çocukların sakalları çıkmaya başlarken
bando mızıkalar çalınırken
her şeyin yapılmasına katılırdım
biraz hüzünlü, biraz şaşkın, biraz şen
her şeyin yapılmasına katıldığımı sanırdım.
sonra gece. sonra yanlışlığım. sonra alerji
yani kurdeşen.
t.u
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder