bir çocuktun sen
bir çocuktun sen bir bardak duruyordu eşikte;
dolu bir bardak duruyordu eşikte
.
o zamanlar sen daha neydin ki,
annen alucra'nin gizli su kürelerinden geçirdi seni;
at arabalarıyla ve büyük bir kalabalıkla gidilen baş döndürücü mavi su kürelerinden.
neden sonra aldın o bardağı;o yüzyıl beklemiş sütü;çırpınarak tülbentten süzülmeye
uğraşan o koyu,o beyaz,o rahatsız sübyeyi içtin elinden; o süreğen elinden.
annen miydi? kesik saçı ve açık ensesi miydi teyzenin?
içtin elinden.kar mı yağacaktı artık
birdenbire açıldı yüzün
birdenbire keskin karanfil kokusu kanırtılmış merakın
birdenbire doruklarda dev bir atın nal izleri
birdenbire tirkazından kurtulmus kan sıcaklığı
birdenbire farkına varılması bu gece de dün geceki gibi sallanan
bir fenerin birdenbire donması yasaların donan bir ışık gibi
birdenbire esnek bir saniyede toplanmıs bütün bir çağın ağırlığı
birdenbire tümden gelmeye başlayan bir gramofon çiçeği günlerce tüme varıp varıp da
birdenbire karnından boşalmaya baslayan su,iskeleyeyanaşmak üzere olan vapurun
birdenbire gözden siliniveren iki ceylanıbahri
birdenbire iki kafes kıç güvertede
birdenbire iki kuş biri senin kız kardeşinin sandığındaki kokunun renginde
biri bir ilkokul öğretmeninin köşeye atılmış geceliğinden
birbirine yapışık iki kuş çılgın bir sevinçle
birdenbire bir çıglık,yakından,en yakından:gör bizi dünya,görsene bizi!
bir çocuktun sen parıltılar yaratacaktın düzensizliğinden
bunun için belki de masmavi bir örtü gibi bırakarak gölgeni
geçtin resim çeken söğütlerin içinden
bir yalvaç ılıklığı içindeki ıhlamurları
geçirdin bakışlarının eziklerinden
ve aktı durdu
o ilk
o baş döndürücü
o cahil su
şiirdi bir çeşit: yüreğin yaban argosu.
bir çeşit dostluktu
duyardı
cakılın içinde
damla damla gelişen
bir udu.
c.s
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder