4 Mayıs 2010 Salı

cennetin tavşan resimleri III.


yirmiiki. yüzyılda gündelik hayat

kahramanımızın charlie chaplin olması
ne değiştirir sanki!
o da bizim gibi, kemikleri odundan
bir ölümlü nihayet!

hal böyleyken, neden
o kadar çok yer ayrılıyor,
anlaşılır gibi değil,
cennetin duvarlarında,
bilbordlarında,
on günlük sakalıyla çekilmiş
"sabıkalı" fotoğraflarına onun?
ve niçin "aranıyor" her yerde?

niçin o kadar çok geçiyor
cehennemden yükselen
neşidelerde adı?
neden o kadar sık rastlanıyor,
ters giyilmiş partal iskarpinleriyle
hayta ayak izlerine
hemen her sayfasında,
cennette tutulan kroniklerin?

ve ne zaman geçecek olsa,
ayak uçlarına basaraktan,
bilinen şaklabanca göz kaş
hareketleriyle chaplin
hatırından, sıradan bir cennetlinin,
melekler de, ölümlüler de niçin
dökülüyorlar öyle,
bağrışıp çığrışarak
kafeslere, parmaklıklara,
camlara salkım salkım?

anlaşılması zor,
o kadar mı olaysız
geçiyor günler;
herkes o kadar mı çok
sıkılıyor cennette!
 
c.k

Hiç yorum yok: